Otizm Nedir? Sanal Otizm Nedir? Sanal Otizm Tedavisi
Otizm
Otizm, yaşamın erken dönemlerinde gözlemlenebilen ve yaşam süresince devam edennöropsikiyatrik bir bozukluktur. Sosyal ilişkiler, iletişim, davranış ve bilişsel gelişmede gecikme, çoğunluğun gösterdiği davranış örüntülerinin dışına çıkma ve basmakalıp stereotipik davranış örüntüleri olarak tanımlanmaktadır. (MEB, 2008). Otizm, bir hastalık, bir kusur, bir eksiklik, bir özür ve bir tür engellilikten çok hayat boyu süren bir sosyal uyum bozukluğudur.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanmış olan DSM-IV-TR kılavuzuna göre yaygın gelişimsel bozukluklar içinde yer alan otizm tanısının konulabilmesi için aşağıda bulunan belirtilerin en az 6 tanesinin gözlemlenmesi gerekmektedir;
- Sosyal etkileşim için gerekli sözel olmayan becerilerde yetersizlik
- Yaş grubuna uygun arkadaşlık ilişkileri geliştirememek
- Başkalarıyla hayatını paylaşmakta sınırlılık
- Dil gelişiminde gecikme
- Karşılıklı konuşmada zorluk
- Olağan dışı ya da tekrara düşen kelimeler kullanmak
- Gelişim dönemine uygun olmayan oyunlar oynamak
- Sınırlı alanda, yoğun ve olağan dışı ilgilere sahip olmak
- Belirli düzen ve rutinlere ilişkin aşırı ısrarcılık
- Nesnelerle ilgili sıra dışı ilgiler ve takıntılar
Sanal Otizm
”Ekrana bağlı otizm” yada ”televizyona maruz kalma ile oluşan otizm” olarak tanımlanmaktır. Daha çok çocuklar da görülen bu durum da çocuklar otizmli olmadığı halde otizm belirtileri gösterebilmektedir. Sanal otizmin önüne geçmek için çocuğun içinde bulunduğu çevre düzenlenmelidir.
Otizmli Olmak
Otizmli bireylerin önemli bir kısmı gündelik iletişim gereksinimlerini karşılayacak kadar doğal konuşma becerisine de sahip değildirler. İsteklerini ifade etmekte, deneyimlerini paylaşma konusunda zorlanırlar bunun yanı sıra ekolali denilen başkalarının söylediklerini, televizyonda ya da çevresinde duyduklarını tekrarlayan konuşma örüntüleri gösterirler. Ben, sen gibi şahıs zamirlerini kullanmada zorlanırlar. İşlevsel bir konuşma için birleşik dikkate ihtiyaç duyarlar Örneğin, işaret edilen nesne yerine işaret eden ele bakarlar. Bazı otizmli bireyler kendileriyle iletişim kurmaya çalışan kişilerden kaçma eğiliminde olurlar. Bazıları ise iletişim kurmak isteyebilirler ancak iletişimi başlatmada, devam ettirmede ve sonlandırmada zorluk yaşarlar.
Otizmli bireyler günlük yaşamını sürdürme, kişisel bakım vbkonularda da başkalarına bağımlı bir şekilde yaşamlarını devam ettirmektedirler. Bu bağımlılığa rağmen otizmli bireylerin yaşadıkları sorunlara dair fiziksel görünüşlerinde önemli bir özür veya engel belirtisine rastlanmamaktadır. Otizmli bireylerin sosyal duygulardan yoksun oluşları, çekingenlik yaşamaları iletişim bozuklukları sergilemeleri ve yalnızlığı tercih etmeleri gibi özelliklerinin bulunması çevre ile aralarında olumsuz bir etkileşime yol açmaktadır. Otizmli bireyler, kucaklanmaya ve sevilmeye tepkisiz kalabildikleri gibi, bazen de aşırı tepkiler vererek kendilerine gösterilen ilgiye karşı gelmektedirler. Temel duyguları (sevgi, mutluluk, üzüntü vb.) ifade etmede güçlük yaşayarak karşısındaki kişinin yüzüne ve gözüne bakmama, karşılıklı iletişim kurmak istemediğinde bağırma, vurma, çığlık atma gibi davranışlarda sergileyebilmektedirler. Kısaca otizmli bireyler temel yaşam becerileri olan sosyal, iletişimsel becerilerden önemli derecede yoksundurlar.
Otizm Tedavisi
Otizmli bireyler ve aileleri için bireyselleştirilmiş bir tedavi planı hazırlanması gerekmektedir. Tedavi planı yaşa, duruma, ek fiziksel ve ruhsal bozukluklara bağlı olarak farklılık gösterebilir. NICE 2013 kılavuzunda tedavi hedefleri; Otizmin küçük semptomlarını azaltmak, bireylerin kendi potansiyellerine ulaşmasını sağlamak, bakım sağlayanlara destek olmak, otizmli bireylere eğitim ve belirli kanıta dayalı tedavi yöntemleri uygulamak şeklinde sıralanmıştır. Tedavi protokolüne bağlılık önemli bir noktadır. Kararlı olunup yaşam tarzı haline getirilmezse tedavi ile ilerleme elde edilemeyebilir. Bütün bunların yanı sıra otizmde kesin tedavi henüz olası değildir ancak çekirdek semptomları azaltmada en umut verici tedavi erken yaşta başlayan yeterli süre ve yoğunlukta eğitsel alışkanlık kazandıran eğitimlerin alınmasıdır.
Kaynakça
Baykara, B. (2006). Otistik çocukların anne babalarında geniş otizm fenotipininnörobilişsel görünümünün araştırılması. (Uzmanlık tezi). Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
Bodur, Ş. ve Soysal, Ş. (2004). Otizmin erken tanısı ve önemi, Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 13(10), 394-395.
Halker, A., Otizm-Umudumuz Davranışçı Tedavi. Bethesda, HalkerandAssociates, Inc, 2001
MEB. (2008). Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yaygın gelişimsel bozukluklar destek eğitim programı. Ankara: Milli Eğitim Basımevi.
Otizm Spektrum Bozuklukları – Güncel Bilgilerimiz Neler? Y. Meral Muhammed Tayyib Kadak Yavuz Meral
ÖZLÜ FAZLIOĞLU Y, (Connor, Cornish ve McManus, Darıca, Korkmaz’dan aktaran) Duyusal Entegrasyon Programının Otizmli Çocukların Duyusal ve Davranış Problemleri Üzerine Etkisinin incelenmesi, (Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi), Ankara, 2004, s16-139.
TOPLUMSAL DIŞLANMA VE OTİZM* Y.Cemalettin ÇOPUROĞLU** Abdurrahman MENGİ***