Ankara Anksiyete Tedavisi

Anksiyete Belirtileri

Anksiyete, genellikle stres, endişe ve korku gibi duyguların aşırı ve kontrol edilemez bir şekilde yaşandığı bir durumu ifade eder. Anksiyete belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve genellikle fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak ortaya çıkabilir. İşte yaygın anksiyete belirtilerinden bazıları:

  1. Fiziksel Belirtiler:

    • Hızlı kalp atışı
    • Terleme
    • Titreme veya sarsıntılar
    • Mide rahatsızlığı veya bulantı
    • Baş ağrısı
    • Yorgunluk
    • Kas gerginliği veya ağrısı
  2. Duygusal Belirtiler:

    • Sürekli endişe ve huzursuzluk hissi
    • Korku veya panik atakları
    • Sinirlilik
    • Konsantrasyon güçlüğü
    • Uykusuzluk veya aşırı uyuma
    • Sürekli olarak gerilmiş hissetme
  3. Davranışsal Belirtiler:

    • Kaçınma davranışları (belirli durumları veya etkinlikleri kaçınma)
    • Mükemmeliyetçilik
    • Sürekli endişe ifadesi veya sürekli tetikte olma
    • Obsesif düşünceler veya takıntılar
    • Sosyal çekilme

Kişilerde Anksiyete Neden Görülür?

Anksiyete, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir ve genellikle bir kombinasyonu etkileyebilir. İşte anksiyetenin yaygın nedenlerinden bazıları:

  1. Genetik Faktörler: Aile geçmişinde anksiyete bozuklukları olan bireylerde, genetik yatkınlık nedeniyle anksiyete riski artabilir.

  2. Biyolojik Faktörler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler, nörotransmitterlerin düzensiz çalışması veya hormonal değişiklikler, anksiyete bozukluklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

  3. Beyin Kimyası: Serotonin, noradrenalin ve diğer nörotransmitterlerin düzgün çalışmaması anksiyete ile ilişkilendirilmiştir. Bu kimyasal maddelerin dengesizliği, sinir iletimini etkileyerek anksiyete belirtilerine neden olabilir.

  4. Stres: Günlük yaşamda yaşanan stres, iş veya okul baskısı, maddi zorluklar, ilişki sorunları gibi faktörler anksiyetenin ortaya çıkmasını tetikleyebilir.

  5. Travma ve Yaşam Olayları: Ciddi travmatik olaylar, kazalar, doğal afetler veya kişisel kayıplar anksiyete bozukluklarını tetikleyebilir. Çocuklukta yaşanan travmatik olaylar da ilerleyen yaşlarda anksiyete riskini artırabilir.

  6. Kişilik Yapısı: Bazı kişilik özellikleri, örneğin mükemmeliyetçilik veya aşırı endişe eğilimli olmak, anksiyete bozukluklarının gelişme riskini artırabilir.

  7. Sağlık Sorunları: Kronik bir sağlık sorunuyla başa çıkmak veya bir hastalık teşhisi almak anksiyeteyi tetikleyebilir.

  8. İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle uyarıcılar veya sinir sistemini etkileyen ilaçlar, anksiyete belirtilerini artırabilir.

  9. Madde Kullanımı: Madde kötüye kullanımı, alkol veya uyuşturucu kullanımı anksiyete riskini artırabilir veya mevcut anksiyete durumlarını şiddetlendirebilir.

Her bireyde anksiyetenin ortaya çıkışı farklı olabilir ve çoğu zaman birden çok faktör bir araya gelerek anksiyete bozukluklarına yol açabilir. Anksiyete ile başa çıkmak ve etkili bir tedavi planı oluşturmak için profesyonel yardım almak önemlidir. Psikologlar, psikiyatrlar veya diğer zihinsel sağlık uzmanları, bireyin durumunu değerlendirerek uygun tedavi seçeneklerini önerirler.

Çocuklar ve Yetişkinlerde Anksiyete

Çocuklarda ve yetişkinlerde anksiyetenin ortaya çıkışı, ifadesi ve etkileşimi farklılık gösterebilir. İşte çocuklarda ve yetişkinlerde anksiyete arasındaki bazı temel farklar:

  1. Belirti İfade Biçimleri:

    • Çocuklar: Anksiyeteli çocuklar genellikle duygusal belirtileri doğrudan ifade etmekte zorlanabilirler. Bunun yerine, karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi somatik şikayetlere daha fazla eğilim gösterebilirler. Ayrıca, anksiyete belirtileri genellikle davranışsal değişikliklerle de ortaya çıkabilir, örneğin huysuzluk, çekingenlik veya okula gitmeme isteği.

    • Yetişkinler: Yetişkinler genellikle duygusal belirtileri daha açık bir şekilde ifade edebilirler. Anksiyete, endişe veya korku şeklinde daha açıkça dile getirilebilir. Fiziksel belirtiler de mevcut olabilir, ancak genellikle daha kompleks bir şekilde ifade edilir.

  2. Nedenleri ve Tetikleyicileri:

    • Çocuklar: Çocuklarda anksiyete genellikle ayrılık kaygısı, okul korkusu, yabancılara karşı çekingenlik gibi belirli durumlarla ilişkilidir. Aynı zamanda genetik faktörler, aile dinamikleri ve çocuğun genel gelişimi de etkileyebilir.

    • Yetişkinler: Yetişkinlerde anksiyete genellikle iş stresi, mali sorunlar, ilişki sorunları, sağlık endişeleri gibi daha karmaşık yaşam durumlarıyla ilişkilidir. Yetişkinler aynı zamanda geçmiş travmaların etkileriyle de başa çıkabilirler.

  3. Anksiyete Bozuklukları:

    • Çocuklar: Çocuklarda genellikle genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu ve ayrılık kaygısı gibi durumlar sık görülür.

    • Yetişkinler: Yetişkinlerde genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk gibi çeşitli anksiyete bozuklukları daha yaygındır.

Bu farklılıkların yanı sıra, çocuklar ve yetişkinler arasında anksiyeteyle baş etme stratejileri, tedavi yaklaşımları ve destek sistemleri de farklılık gösterebilir. Çocuklarda anksiyetenin erken tanınması ve tedavi edilmesi önemlidir, çünkü bu, daha ciddi sorunların önüne geçebilir ve çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olabilir. Yetişkinlerde ise psikoterapi, ilaç tedavisi ve destek grupları gibi çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur.

Psikolog İle Anksiyete Tedavisi

Anksiyete tedavisi için bir psikologla çalışmak, bireyin anksiyete belirtileriyle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Psikologlar, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını anlamak için çeşitli terapötik yaklaşımları kullanarak tedavi sürecini yönetirler. İşte psikolog ile anksiyete tedavisi hakkında bilmeniz gereken bazı temel noktalar:

  1. Değerlendirme ve Tanı: İlk olarak, psikolog anksiyete belirtilerini değerlendirir ve belirli bir anksiyete bozukluğunu tanımlar. Bu süreç, bireyin genel sağlık durumu, yaşam geçmişi, stres faktörleri ve anksiyete ile ilgili diğer önemli bilgileri içerir.

  2. Bireysel Terapi: Psikologlar genellikle bireysel terapi (psikoterapi) kullanarak anksiyete bozukluklarıyla başa çıkma konusunda destek sağlarlar. Bireysel terapi, bireyin düşünce kalıplarını, duygusal tepkilerini ve davranışlarını anlamasına yardımcı olur. Buna göre, bireyin anksiyete düzeyini azaltmaya ve başa çıkma becerilerini geliştirmeye odaklanılır.

  3. Kognitif Davranışçı Terapi (KDT): KDT, anksiyete tedavisinde sıkça kullanılan etkili bir terapötik yaklaşımdır. Bu yaklaşım, bireyin olumsuz düşünce kalıplarını tanımasına, değiştirmesine ve sağlıklı davranışları geliştirmesine odaklanır.

  4. Maruz Bırakma Terapisi: Bu terapi türü, bireyin anksiyeteye neden olan durumlarla kontrollü bir şekilde karşılaşmasını içerir. Bu, korkulan durumlarla yavaşça yüzleşerek, kişinin bu durumlarla baş etme becerilerini artırmasına yardımcı olabilir.

  5. Duygu Regülasyonu ve Farkındalık: Psikologlar, duygusal regülasyonu artırmak ve farkındalığı geliştirmek için çeşitli teknikleri öğretebilirler. Bu, anksiyete belirtileriyle daha etkili bir şekilde başa çıkma konusunda yardımcı olabilir.

  6. Ev Ödevleri ve Pratikler: Psikologlar genellikle bireylere, terapi seansları arasında uygulamaları için ev ödevleri veya pratikler önerirler. Bu, öğrenilen becerilerin günlük yaşantıya uygulanmasına yardımcı olabilir.

Dide Psikoloji

Yaşamın getirdiği zorluklarla baş etmek bazen karmaşık ve meydan okuyucu olabilir. Eğer sürekli endişe, korku veya gerginlik hissediyorsanız, bu duygularla başa çıkma konusunda bir uzmanın yardımına ihtiyaç duyabilirsiniz. Dide Psikoloji, anksiyete bozuklukları konusunda uzmanlaşmış deneyimli bir psikolog ekibi ile hizmet vermektedir.

Anksiyete ile baş etme sürecinize destek olmak için sizi Dide Psikoloji ailesine davet ediyoruz. Randevu almak veya daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. 

Unutmayın, sağlıklı bir yaşam için adım atmak güçlü bir karardır. Dide Psikoloji olarak, sizi anlamak ve desteklemek için buradayız.

Sizi Arayalım

    Diğer Yazılar